İstanbul’da Metrobüs ile gezilecek yerler listesi

2007 senesinden beri İstanbul halkına toplu taşıma hizmeti sunan Metrobüs, seneler boyunca hem kendisini geliştirdi, hem de çevresini… D 100 olarak adlandırılan karayolunun tam ortasında, gidiş ve geliş olarak hizmet veren bu hizmet, ulaşım olarak toplu taşımayı tercih eden insanlara birbirinden farklı imkanlar sunuyor. Şehrin tam göbeğinde dolaşabilmek ve önemli noktaları ziyaret edebilmek de bu imkanlardan bir tanesi.

Bu yazımız aracılığı ile sizlere, İstanbul‘da Metrobüs aracılığı ile gezilebilecek birçok farklı yeri sıralayacağız. Yalnız, internet sitemizde bir de benzer olarak Marmaray ile gezilebilecek yerleri anlattığımız başka bir yazımız yer alıyor. Metrobüs yerine Marmaray‘ı tercih ederseniz veya Metrobüs’ten sonra bir de Marmaray ile dolaşmak isterseniz, “İstanbul’da Marmaray ile gezilecek yerler” başlıklı yazımıza da göz atmalısınız.

Metrobüs ile gezmeye başlamadan önce eğer bu toplu taşıma hizmeti hakkında bilgi almak isterseniz de direkt olarak İETT web sitesine adresine göz atmanızı öneriyoruz. Hatta, İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri tarafından oluşturulmuş olan bir de “Nasıl Giderim” sayfası var. Bu sayfayı kullanarak da genel anlamda İstanbul’daki toplu taşıma araçları ile nasıl seyahat edebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

İstanbul Akvaryum

İstanbul Akvaryum; dünya denizlerinde yaşayan balık türlerinin içinde bulunduğu, kendi türündeki akvaryumlarla kıyaslandığında; gezi güzergahı, temalandırma, interaktiflik, yağmur ormanı ve yeni nesil teknolojisiyle dünyanın en yenisi… Coğrafi bir rotayı takip ederek Karadeniz’den Pasifik’e uzanan toplam 17 adet tema ve 1 adet yağmur ormanından oluşan güzergahta yolculuk yapabilirsiniz.

İstanbul Akvaryum, Metrobüs ile ulaşılabilir seviyede. Beşyol durağında Metrobüs’ten inip, köprüden Avcılar istikametinde karşıya geçtikten sonra. köprünün altından geçen Florya minibüslerini kullanmanız gerekiyor. Bu minibüsler İstanbul Akvaryum’un tam önünden geçiyor. Minibüs ile gideceğiniz yol ise en fazla yarım saat sürecektir. Eğer sahil boyu yürümek isterseniz, bunu da yapabilirsiniz tabii ki.

Rahmi M. Koç Müzesi

Rahmi M. Koç Müzesi, Türkiye’de Ulaştırma, Endüstri ve İletişim tarihine adanmış ilk büyük müzedir. Tarihi binaların yanı sıra, gramofon iğnelerinden tam boyutlu gemilere ve uçaklara kadar endüstriyel arkeolojinin en önemli örnekleri olan binlerce eşya içeriyor. Bu müzede Lengerhane, Tersane ve dış mekânda sergi alanı olarak üç farklı bölüm bulunmaktadır. TCG Uluçalireis Denizaltı gibi araçlar sergilenir.

Metrobüs ile Halıcıoğlu durağında indikten sonra, alt geçidi kullanarak, sol taraftan devam ederek, aşağıya doğru inen yolu takip ettiğinizde, 5 dakikalık bir yürüyüş ardından Rahmi Koç Müzesi’ne rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Bu arada, müzeye giriş için yetişkinlerden 18 TL, öğrencilerden ise 7 TL alınmaktadır; girişler ne yazık ki ücretsiz değildir. Ayrıca müzenin kendisi de 17:00’a kadar açık kalmaktadır.

Beylerbeyi Sarayı

Boğaziçi Köprüsü’nün yanında, Asya yakasında yer alan Beylerbeyi Sarayı, Osmanlı Sultanları için yazlık bir konak olarak işlev görmüştür. Süslü iç mimarisi ve görkemli kristal avizeleriyle; 24 oda, 6 salon ve bir hamamdan oluşmaktadır. Mimarı, Sarkis Balyan olan bu saray, 1865’den beri yer almaktadır ve pazartesi günleri hariç, haftanın diğer tüm günlerinde 17:00’a kadar gezilebilir bir yapı sunar insanlara.

Beylerbeyi Sarayı’na Metrobüs ile ulaşmak istediğiniz zaman ise öncelikle Söğütlüçeşme yönüne giden Metrobüs’e binip, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü durağında inmeniz gerekiyor. Bundan sonra çok kısa bir süre yürüdükten sonra bahsi geçen saraya ulaşabilirsiniz. 15, 15C, 15H, 15K, 15KÇ, 15M, 15P, 15R, 15S, 15U, 15Y ve 15ŞN numaraları otobüsler de bu sarayın önünden geçmektedir ve o otobüsler de rahatlıkla kullanılabilir.

Eyüp Sultan Camii

Eyüp Sultan Camii, Hz. Muhammed’in arkadaşı olan Ebu Eyyub el-Ansari’ye adanmış tarihi bir camidir. Ayrıca bu yerde Osmanlı İmparatorluğu’nun yeni sultanlarının taç giyme törenleri yapılırdı. 1458’den sonra birçok kez tamir gören caminin minarelerinin boyu daha öncesinde kısaydı. 1733 senesinde ise bu minareler yenilendi; yeni ve daha uzun olan minareler yapıldı. Daha sonra aynı minareler birkaç kere daha tamir gördü.

Eyüp Sultan Camii için Metrobüs’ü kullanmak isterseniz Ayvansaray durağında indikten sonra, üst geçidi kullanarak, Haliç’e inen yoldan aşağıya kadar yürüyüp, Eyüp Sultan Camii’sine ulaşabilirsiniz. Aynı zamanda 55ET, 55T, 500T ve 39/39D/39K numaraları otobüsleri de bu camiyi ziyaret etmek için kullanabilirsiniz. 39/39D/39K, özellikle karşıdan gelen ziyaretçiler için en uygun ulaşım yoludur.

Kariye Camii

Dilimizde “kariye” kelimesi, “şehir dışında kalan” anlamına gelen, eski Yunancadaki “chora” kelimesinden türemiştir. Buranın şehir surlarının dikildiği 5. yüzyıldan önce şehir dışında kalan bir şapel olduğu bilinmektedir. Günümüzde Kariye Müzesi olarak geçen bu bahsi geçen kilise; Bizans döneminde, Bleharna Sarayı’na yakınlığı nedeniyle önemli dini törenler için şapel olarak hizmet etmiştir. Daha sonra bu kilise camiye çevrilerek Kariye Camii olmuştur.

Kariye Camii (Kutsal Kurtarıcı Kilisesi), Metrobüs ile kolayca ulaşılabilecek bir pozisyonda. Eğer buraya gitmek istiyorsanız, Metrobüs için Edirnekapı durağında inerek, 5 dakikalık bir yürüyüş ile Kariye Müzesi (Kutsal Kurtarıcı Kilisesi) yapısına rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Aynı zamanda; 500T/31E/32/336E/36KE/37E numaralı otobüslerle de Edirnekapı durağında inip, 5 dakikalık bir yürüyüş sonrasında mekana ulaşabilirsiniz.

Pierre Loti Tepesi

Ünlü bir Fransız yazar olan Pierre Loti’nin eserlerini burada yazmasından dolayı yazarın adıyla anılan bu meşhur tepe, Haliç’in mükemmel manzarasının izlenebileceği en iyi yerdir. Pierre Loti Tepesi, haftanın tüm günlerinde, 08:00’dan 00:00’a kadar hizmet vermektedir. Aynı zamanda ücretsiz park alanı ve kablosuz internet hizmeti de bölgede bulunmaktadır. Yalnız, bu mekan en çok akşam, gece saatlerinde yoğundur.

Pierre Loti Tepesi, ulaşım konusunda insanlara birçok farklı yol sunuyor. Eğer buraya Metrobüs ile gitmek isterseniz, Edirnekapı durağında araçtan inip, 10 dakika kadar yürümeniz gerekiyor ama aynı zamanda varmanız gereken yere giden 39Y numaralı bir otobüs de bulunuyor. Yürüme veya otobüs yolu ile teleferiklere gidip, oradan da tepeye rahatlıkla çıkabilirsiniz. Teleferik, tek ulaşım yolu değildir; bir yürüyüş yolu da bulunur.

Bakırköy Botanik Parkı

2013 senesinde kapılarını açmış olan Botanik Park, adından da anlaşılabileceği üzere bitkileri ön plana çıkartıyor. İçerisinde tam 11 adet farklı temada botanik bahçe bulunduran bu park, bildiğiniz bitkiler hakkındaki bilgilerinizi tazeliyor ve aralarına yenilerini ekliyor; bilmediğiniz bitkileri de sizlere öğretiyor. Bakırköy Botanik Parkı, çocuklu ailelere de hitap ediyor; parkın içerisinde çocuklar için oyun alanları bulunuyor.

Metrobüs ile buraya ulaşmak istediğiniz zaman İncirli durağında inip, üst geçitten Bakırköy tarafına sapıp, 100 metre kadar yürümeniz gerekiyor. Aynı şekilde bu parka otobüs, minibüs ve metro ile ulaşım da sağlanabiliyor. Eğer kendi arabanızı kullanmak isterseniz de Bakırköy Botanik Parkı, kendisine ait, özel bir otoparka sahip. Bu parkın otoparkına ve kendisine de giriş tamamen ücretsizdir. Hiçbir şey için para ödemenize gerek yok.