Blog açmak ve para kazanmak için izlenmesi gereken 6 yöntem
Eğer hala blog açmak ve para kazanmak derdindeyseniz bu yazımız tam size göre. Çünkü trendler her gün değişiyor. Eskiden bloglar çok fazla göz önündeyken; şimdi sektör biraz daha Youtuber ve sosyal medya influencer’larına kaydı. Hatta TikTok bile ayrı bir dünya olmaya başladı. Böyle bir ortamda hala blog açma kararı aldıysanız, doğru yerdesiniz 🙂
Bu yazıda sizlere blog açmak ve para kazanmak konularını kapsayan sıfırdan bir blog nasıl açılır, hala açmaya değer mi, hangi platformu kullanmalı, ne kadar para yatırmak gerekir, yazarak ne kadar para kazanılır ya da evde nasıl para kazanılır gibi detaylara yer vermek istiyoruz.
İçindekiler
Bu devirde blog yazmaya başlamaya değer mi?
Bu sorunun bence cevabı kesinlikle evet. Çünkü herkes işin kolayına kaçtı ve özensiz bir şekilde Youtube ve Instagram ağırlıklı olmak üzere görsel içerik üretmeye ağırlık verdi. — (Özenli üreticileri tenzih ediyorum burada :) — Hesap açmak da oldukça kolay ve maliyetsiz… Özellikle Instagram’da keşfedilme olasılığınız çok kolay, ama sevilmeniz de bir o kadar zor; eğer harika bir fiziğiniz ve çekici bir karizmanız yoksa…
Bloglarda ise durum tam tersi; çünkü burada fiziğinizle ya da zengin hayatınızla değil, yazı yazma zekanız ile ön plana çıkarsınız. Bildiğiniz bir konu hakkında bildiklerinizi yazıp, internetin derin arşivine hediye edersiniz. Daha sonraları ise birileri Google’da araştırma yaparken sizin düşüncelerinize denk gelir ve belki bir gün birinin tezine kaynak bile olabilirsiniz (şahsen ben çok oldum :). Bu nedenle blog açmak ve para kazanmak hala değerli.
Yazdığınız bir blog yazısı 10 yıl sonra bile hala okunabilir ve rahat keşfedilebilir olur. Arama motorları yazınızı uzun yıllar üst sıralarda tutabilir. Teknik olarak temel SEO ayarlarınız da tam tamına uygun ve trendleri takip etmişseniz, sizi aşağı düşürmeleri oldukça zor. Youtube videonuz da keşfedilebilir belki evet; ama orada artık rekabet o kadar fazla ki, keşfedilme olasılığınız neredeyse çok düşük. Üstelik çektiğiniz videonun kalitesi de bunu etkilemiyor. Örneğin benim 4K yüklediğim bir videonun izlenme oranlarına etkisi neredeyse hiç olmadı. Onun yerine HD olan ve herkesin ilgisini çekebilecek bir videom daha fazla izlenme aldı.
Bugün 5 dakikalık bir emekle çekilen TikTok videosu bile çok ciddi trafiğe sahip olabiliyor. Burada içeriğin ne olduğu ve ne kadar çok kişinin ilgisini çekebileceği çok önemli. Türkiye insanlar biraz daha gülmeye hasret olduğundan, güldüren videolar daha çok ilgi çekiyor ve izleniyor.
Blog açmanın değerli olup olmadığının kararı biraz da sizde bitiyor aslında ve biraz da sizi takip etmek isteyen insanların kim olduğuna… Blog açmak ve para kazanmak zaman alan bir iş, kelimeleri bir araya getirmek de çok kolay değil. Yukarıda da dediğim gibi video çekmek de oldukça zor olabilir ama sizin saatlerinizi harcayıp uğraştığınız bir videonun izlenme oranı ile HD bile olmayan bir kamerayla “24 saat boyunca ekrana baktım” gibi bir videonun izlenme oranı aynı olmayabiliyor. Çekimi montajı araştırması vs 24 saat süren bir videom, 1 saatte yazdığım bir blog yazımın trafiğinden çok çok az izlendi.
Böylelikle anladım ki benim ilgi alanlarımla ilgilenen kitle video izlemek yerine daha çok okumayı tercih ediyor. Zaten kamera karşısında da pek rahat edemedim. Sanatsal görünmeyen videolar da mükemmeliyetçi özelliğimden dolayı canımı sıkıyordu. O nedenle ara sıra zevk amaçlı daha kreatif Youtube içerikleri üretip, ağırlığımı ise eskiden olduğu gibi blog yazmaya vermeye karar verdim.
Bazı blog yazarları ikisini birden yürütürken, bazıları da blog yazmayı tamamen bırakıp video üretmeye başladılar. Fakat şu an bu durumda olup da oldukça popüler olan neredeyse bir Youtuber tanıyorum.
Sizler de kendinizi bu şekilde bir değerlendirip, blog açıp açmamaya karar verebilirsiniz. Ama unutmayın ki Türkiye’de okuyan kitle her geçen gün azalıyor. O nedenle bir Youtuber gibi kimse sizi Altın Kelebek galalarına davet etmeyecek; ama zamanla gerçekten kayda değer ve sizi takip eden sadık okuyuculara sahip olacaksınız. Bu biraz hayattan ne beklediğinizle de ilişkili bir durum.
Bundan 7–8 yıl önce ünlü markalar, blog yazarlarını davet eder ve etkinlik düzenlerdi. Hatta onlara sponsor olur ve yıllık pazarlama bütçelerini blog yazarlarına akıtırlardı. Fakat şimdi durum günümüzde tam tersi haline geldi. Blog yazarlarının trafiği, markaları memnun etmemeye başladı. Eğer bu işlere internetten para kazanma amacıyla girmek istiyorsanız; Türkiye’de blogların bir Instagram story’si kadar değer görmediği dönemlerden geçiyoruz doğrusu. Diğer ülkelerdeki trendler ise çok daha farklılık gösterebiliyor. Bloglar oralarda hala çok değerli.
Blog açma ücretli mi?
Yukarıda yazdığım sebepler sizi blog açmaya ikna ettiyse o zaman gelin bu işe koyulalım. Blog açmak ve para kazanmak için elinizde iki opsiyon var: Ya ücret ödeyeceksiniz, ya da ücretsiz bir platformda tıpkı bir Instagram hesabı açar gibi blog açıp yazmaya başlayacaksınız.
Önce ücretsizleri konuşalım. Çünkü eminim onlar daha çok ilginizi çekiyor şu an 🙂 Daha sonra ücretli ve tamamen size ait olan blogları nasıl açabileceğinize değineceğim.
Ücretsiz blog açabileceğiniz çok sayıda platform var ama benim size önereceğim platformlar yalnızca Blogger, WordPress.com, Medium, Tumblr olacak. Ama unutmayın ki bu platformlarda blog açtığınızda oradaki içeriklerinizin bir garantisi yok. Yani bir gün çıkıp da Tumblr dese ki “Biz artık tutunamıyoruz, zarar ediyoruz, o yüzden kapanma kararı aldık”, yapabileceğiniz hiç bir şey olmayacak. Yazılarınızı alıp başka bir platforma taşımanız gerekecek ve tabi bu sırada arama motorlarında trafik alan yazılarınızdan tutun da bir çok alışkanlığınız alt üst olacak.
Bir diğer konu da sitenizi istediğiniz gibi özelleştiremeyeceksiniz. Bu platformlar kendi şablonlarını size dayatacaklar ve istediğiniz bir görüntüye pek kavuşamayacaksınız. Hatta ilerde bir gün yeni tasarıma geçtiklerinde, sizin de o tasarıma geçmekten başka şansınız kalmayacak.
Eskiden yaşandığı için söylüyorum; diyelim ki platformlardan birinde korsan maç yayını yapıldı, bunun cezasını siz de çekebilirsiniz. Zamanında Blogger tr platformunda birisi bu şekilde yayın yaptı diye Digiturk tarafından dava açıldı ve bu mahkeme kararından tüm blog yazarları etkilendi. Devlet IP üzerinden engelleme yaptığı için herkesin sitesi kapandı. Bunun gibi şeyler yaşama olasılığınız da yüksek.
Ek olarak AMP, PWA gibi yeni teknolojileri sitenize uygulayıp trafiğinizi arttıramayacaksınız. Bu da yeni trendleri kaçırıp, rekabetten geri kalmanıza bile sebep olabilecek.
Ve asıl önemli konu, bu platformlarda Google Adsense gibi reklam üzerinden para kazanma platformların reklamlarını yayınlayamayacaksınız. Buna Blogger izin veriyor o da Google’ın olduğu için. Onun dışındaki platformlar ya buna izin vermiyor ya da sadece premium üyelik alan kullanıcılarına izin veriyor. Bu belki karar vermenizdeki en büyük etken olabilir. Bu tür reklamları ekleyemediğiniz için tek gelir kaynağınız alacağınız sponsorlu yazılar ve affiliate linkleri olacaktır. Bu konuya zaten yazımızın sonunda tekrar değineceğiz.
Olumlu yanları da var tabi. Mesela sitenizin teknik çalışmaları için zaman ayırmanıza ve bunun üzerine düşünmenize gerek kalmıyor. Siteler oldukça hızlı sunucular üzerinde barındıklarından, sitenizin hızlı açılıp açılmamasını dert etmeyeceksiniz. Ayrıca bu platformlar arama motorlarıyla tam entegreli olduğu için yazınızın keşfedilme olasılığı normalden daha yüksek olacak.
Her ne olursa olsun ücretsiz bir blog açmaya karar vermiş olsanız bile, kendinize ait bir domain almayı sakın ihmal etmeyin. Dediğim gibi olur da platformlar bir gün kapanırsa, siz domaininizi başka siteye yönlendirerek kontrolü bir nebze olsun elinizde tutabilirsiniz.
Ben dediklerinden çok endişelendim o yüzden parası neyse verelim de benim olsun diyorsanız; size en büyük tavsiyem kendi hosting ve domaininizi alıp, yazılım olarak da WordPress.org’u kullanmanızdır. WordPress adını blog araştırmalarında çok duymuş olabilirsiniz. WordPress aslında açık kaynak kodlu, dünyanın en başarılı CMS yazılımlarından biri. WordPress.com bu platformu size zahmetsiz bir şekilde açtırırken, WordPress.org ise bu yazılımı size verir ve sizin kendi hosting alanlarınıza kurmanızı bekler. İkisini de ücretsiz olarak kullanmak mümkündür ama pratikte WordPress.org daha özgür bir dünya sunar.
Nasıl açacağım?
Eğer kendi hosting ve domaininizi alıp da kendi blogunuzu kurmaya karar verdiyseniz, öncelikle bir domain araştırmasına girmeniz gerekir ve akabinde de sitenizin barınacağı hosting paketini almanız gerekir. Ben genelikle müşterilerime yaptığım çalışmalarda, hosting ve domain satın almak için Hostinger, Godaddy ve Namecheap‘ı kullanıyorum. Uzun yıllar Türkiye’deki hosting şirketlerini de kullandım ama Türkiye’de ne yazık ki kayda değer bir şirket kalmadı bence.
Öncelikle hangi hosting paketini kullanmamız gerektiğine karar verelim. İki tane hosting paketi yeni başlayanlar için oldukça uygun ve az maliyetli olacaktır. Zaten diğerlerine şu aşamada bakmanıza gerek yok. Bakmanız gerekenler: WordPress Hosting ve Shared Hosting.
Shared Hosting nispeten teknik bilgisi olan kişilere hitap ediyor denebilir. Eğer daha önce bir site kurma deneyiminiz olduysa, ya da bu işlerden anlarım diyorsanız bence Shared Hosting sizin için en uygun paket olabilir. Bu durumda aldıktan sonra WordPress.org’u kendi teknik bilginizle kurmanız gerekecek.
WordPress hosting ise tam tamına yeni başlayanlar için piçilmiş bir kaftan. Paketi alır almaz siteniz kurulu gelir ve size geriye sitenizi özelleştirmek kalır. Bu paketlerin hız ve performans ayarları da hosting sağlayıcılar tarafından yapıldığı için bu işten hiç anlamıyorum diyenler kesinlikle WordPress Hosting paketlerine yönelmeli.
Hosting paketinize karar verdikten sonra asıl önemli konu domain seçimine geliyoruz. Genelde “.com” dünyanın en popüler domain uzantısıdır ama yeni dönemde öyle premium domain uzantıları çıktı ki “.istanbul” uzantılı bir domain almak bile mümkün. Zaten hosting paketinizi satın alma aşamasında size domaininizi de satın almanızı sağlıyorlar. Ayrı ayrı alacaksanız da daha sonra onları birbirine bağlamanız gerekecek.
Son almanız gereken şey ise Güvenlik Sertifikası (SSL). Bu sertifika da son yıllarda çıktı ve tarayıcılar bu sertifikaya sahip olmayan siteleri “güvenli değil” olarak işaretliyor. Yani ekstra para kazanmanın bir yolunu daha buldular ve mecburen bunu da almak zorundasınız. Bazı hosting servisleri artık SSL’i ücretsiz veriyor. Bu nedenle tercih yaparken bu detaya göz atmanızda fayda var.
Yani böylelikle bir blog açmak ve para kazanmak için yıllık maliyet yaklaşık 20–30 dolar civarı olacaktır diyebiliriz.
Hangi konularda blog yazabilirim?
Blog açmak ve para kazanmak fikrinin en çok zorlayan kısmı da aslında ne yazacağınızı bulmak. Aslında bu sadece blogların değil genel olarak içerik üreticilerin bir sorunu. Eğer olaya para kazanıp, hayran kitlesi kazanmak olarak bakmıyorsanız; yazmanız gereken blog konuları sizin ilginizi çeken, yazmaktan keyif aldığınız her şey olabilir ve kitlenize bilgi birikiminizi aktarabilirsiniz. Çok niş bir konu seçmiş olabilirsiniz ama emin olun o yazıdaki bir bilgi bile bazı kişiler için oldukça önemli olabilir. Eğer tam tersi amacınız para kazanmak ise Youtuber’lar gibi son trendlere oynamanız ve her gün düzenli olarak yazmanız gerekecek.
Blog dünyasında en çok ilgi çeken blogların kadınlar tarafından tutulduğu, en çok blog okuyanların da kadınlar olduğu bir gerçek. Bu nedenle onların ilgisini çeken içerikler üretenler biraz daha işi ilerde götürüyorlar.
Seksist bir yaklaşımla kadınlar şunu, erkekler şunu ya da farklı yönelimleri olanlar şunu yazmalı diye bölmek istemiyorum ama; Kadın, Güzellik & Makyaj, Teknoloji, Seyahat, Kültür ve Yemek&Gurme içerikli odaklı bloglar oldukça iyi seviyelerdeler.
Ben genelde blogların bir konu üzerinde yoğunlaşmasından yanayım, ama kişisel bir blogun sürekli aynı konu üzerinde yazması da zamanla sıkıcı olabilir. Her şeyden öte siz blog yazmaktan soğuyabilir ve tükenebilirsiniz. O yüzden tek bir ilgi alanınız yoksa, yazması size en çok keyif veren iki üç konu üzerine yoğunlaşabilir ve ziyaretçilerinizi bu ilgi alanında birer kalıcı takipçiye çevirebilirsiniz.
Bir de sakın kibirli olmayın, ziyaretçinizi iyi tanıyın. Çok bildiğiniz bir konuyu ziyaretçiniz cahilmiş gibi yazarsanız onları ürkütebilirsiniz. İnsanlar sizin düşüncenizi merak ediyor, bu yüzden bir şey ispatlamaya çalışmayın, sadece doğru bilgiyi verin. Kararı okuyucunuza bırakın derim.
Blog üzerinden nasıl para kazanılır?
Ve asıl merak edilen bu kısım; blog açmak ve para kazanmak istiyorum diyenler için. Öncelikle belirteyim, blog açmak ve para kazanmak zannettiğiniz gibi Türkiye’de çok para kazandıran bir iş değil, eğer bir Buse Terim değilseniz. Benim de babam Fatih Terim olsaydı, benim de blogumun back-end tarafıyla bir reklam ajansı, hatta bir ekip ilgilenseydi ve ben sadece içeriğe yoğunlaşsaydım 1 yılda Türkiye’nin blog kralı olurdum herhalde 🙂 Blogunuzun popülaritesi ve faaliyette olduğu yıl süresi arttıkça, gelir de aynı orantıda artmaya başlıyor. Tabi her blog yazarı yüksek gelirler kazanacak diye bir kaide yok. O nedenle blog yazarak para kazanmak yerine belki youtube para kazanma açma yöntemlerini deneyebilirsiniz.
Blog açmak ve para kazanmak için başarının sırrı iyi içerik yazmaktan geçiyor. Türkiye’de birçok blog yazarı var ve rekabet oldukça yoğun. Bu nedenle kendinizi bir marka yaparak fark yaratmanız gerekir. Markalar ve onlar adına çalışan reklam ajansları kaliteli yazım diline sahip, dış görünüşü güzel bloglara önem verir ve onları el üstünde tutar.
Blogunuzdan gelir elde etmek için Google Adsense platformuna üye olup sitenize yerleştireceğiniz bir kod ile sitenizde reklam çıkarabilirsiniz. Böylelikle sitenizi ziyaret eden insanlar üzerinden gelir elde edebilirsiniz. Bir diğer en önemli konu ise Affiliate Marketing. Evet! “Arkadaşlar üzerimdeki kazağımı çok sormuşsunuz, yukarı kaydırın satın alın”ın blog versiyonundan bahsediyorum 🙂 Ülkemizde faaliyet gösteren Admitad, Cityads ya da Gelir Ortakları gibi affiliate marketing platformlarına katılarak, buralardan alacağınız marka linklerini blog yazılarınıza ekleyebilir ve satış yaptıkça gelir elde edebilirsiniz.
Blogdan ne zaman para kazanılır?
Bu tabii ki de uzun bir süreç. Blogunuzu açar açmaz para kazanmanızı söylemek çok mantıklı bir tabir olmaz. Çünkü işin içine çok fazla detay giriyor. Özellikle blog sitenizin trafiğinin günlük en az 100 kişiyi bulması gerekir ki elle tutulur mantıklı gelirler elde edebilesiniz.
Eğer sitenizi reklam vererek tanıtmayacaksanız da ilgi çekici ve merak edilen konular üzerinde yazmış olmalısınız ki insanlar sizi merak edip keşfedebilsin. Genelde bu keşifler arama motorları üzerinden oluyor ve bunun için “arama motoru optimizasyonu” adı altında oldukça kapsamlı bir sektör var. Eğer bu işten keyif almaya başlarsanız bu tür sitenize trafik yaratacak çözümleri de araştırmanız ve uygulamanız gerekecek.
Kuponigo by BudgetFitter Türkiye’de bireylerin sevdikleri şeylere daha az harcama yapmalarına ve daha fazla para biriktirmelerine yardımcı olarak daha fazla tasarruf etmelerini sağlıyor. Sizler için özel oluşturulan indirim kodları ve güncel kampanyalara sitemizden erişebileceğiniz gibi, bizi ayrıca Google Haberler'de takip edebilir ve Kuponigo E-Posta İndirim Bülteni'ne abone olabilirsiniz.
Öne Çıkan Markalar ❤️
Alışverişten Önce Kuponigo İndirim Kodlarına Göz Atın
Geçerli İndirim Kodları
Bir indirim kodunun süresi dolduğunda, onu mümkün olan en kısa sürede güncelleriz.
Özel İndirim Kodları
Sevdiğiniz markalarla anlaşarak size özel indirim kodları sunmak bizim için zevktir.
Temiz UI/UX Tasarımı
Hayatınızı kolaylaştırmak için en erişilebilir indirim kodu sitesi olmaya çalışıyoruz.